Kuzeyin alabildiğine beyaz dağları vardır
Denizlerine karlar bırakır yığın yığın
Sen hiç üşüdün mu o soğukta?
Ölümün çivileri batar ayağına,kurtulamazsın
İşte sensiz kaldığın zaman
Öyle donacaksın.
Bitmeyen sensizlik böyle biraz
Enginleri de var özlemlerin
Limanları da,
Ellerinin değmediği her deniz kuru,
Bembeyaz.
Akdeniz'de yağmur yakaladı mı seni?
Kayboldun mu ufak sokaklarında,bir başına
O yağmurlar ki sel olur,yağmaz
Sen hiç sele kapıldın mı,
Ağlarken yokluğuna,ağlarken biraz?
Muammer Güldemir
geçmiş,gelecek ve hayata farklı bir bakış
14 Aralık 2013 Cumartesi
13 Aralık 2013 Cuma
Zaman da Yorulmuş
Vakitler yorgun mudur bilmem,
Bir ölüm ağırlığı var ruhlarında
Hani sayınca geçerdi birden?
Aşk,mutluluk,memleket
Beklerken öylece,ne gelir ki elimden.
Bir duvar saati
Ya da bir köstekli değil bu
Zihnimden nehirlere dökülen zaman
Bekleyişlerin kavuşmak için olduğu
Kadın misali güneyde, bir tren istasyonunda
Benim için duran.
Bir ölüm ağırlığı var ruhlarında
Hani sayınca geçerdi birden?
Aşk,mutluluk,memleket
Beklerken öylece,ne gelir ki elimden.
Bir duvar saati
Ya da bir köstekli değil bu
Zihnimden nehirlere dökülen zaman
Bekleyişlerin kavuşmak için olduğu
Kadın misali güneyde, bir tren istasyonunda
Benim için duran.
Hırsızlar
Hırsızlar
Kapkara pelerinlere bürünmüş
Sessizce çalıyorlar bedenini
Dudaklarında kuruyor,çürüyor pervasızca dudaklarım
Siliyor ellerinden,ellerimin izini
Bensiz ve nefessiz kalıyorsun,adım adım.
Sabah denizinin pürüzsüz yüzünü kaybediyorsun
Bir kırmızı ruj alıp o eski güzelliğini bulmak için
Var olandan koruyorsun beni sadece
Sarhoş oluyorsun aslında,
Sarhoş olup gülüyorsun öylesine
Ancak kahroluyorsun,
İçip de meşk olduğun o her gecede.
Uzaklardan
Bak! Bu saatler bizim için
Tüterken sonbahar kokusu sabahın ilk saatlerinde
Bitap düşmüş annenin gözyaşları
Bizim için akıyor ellerine.
Ben kaptanlık etmedim hiçbir gemiye
Savrulmadım dalgalar arasında günlerce
Tek başıma izlemedim mehtabı
Bak! Bu denizler bizim için,
Bir güne kadar yüzdürür çocukları
Ama haindir o ruhunda
Bekler karanlık maviliği içinden
Günyüzüne çıkarmayı,boğulanları.
İyisi mi,biz hakkını vermek için
Annenin,babanın,kardeşin
Ellerini rüzgarın şehrinden öpelim diye
Boğulana kadar keşfedelim uzakları.
Büyük Göç
Öyle bir andır ki bu
Ne zamanın,ne mazinin bir önemi kalır
Ruhunun tüm sürüleriyle beraber
Batmayan güneşe doğru bu büyük göç
Sonsuz bir adımdır.
Aç,susuz beraberinde binlerce sen,
Hepsi bu göçte bir neden
Kimsesizliğe gider derler bu göç
Daha geride kalanlara doyamamışken.
Yıllar kum fırtınaları olup ayaklarına çarparlar
Gözünü kısıp geçmesini beklersin
Biten her fırtınanın sonundaki gibi,
Onlar da senin göçünden ayrı bir yola saparlar.
Ne insanlarını katabilmişsindir sürüye
Ne de geçip sevdanı,bir nefeste
Adım adım yaklaşıyorsun sınırlara
Aniden çıktığın bu büyük göçte.
Ne zamanın,ne mazinin bir önemi kalır
Ruhunun tüm sürüleriyle beraber
Batmayan güneşe doğru bu büyük göç
Sonsuz bir adımdır.
Aç,susuz beraberinde binlerce sen,
Hepsi bu göçte bir neden
Kimsesizliğe gider derler bu göç
Daha geride kalanlara doyamamışken.
Yıllar kum fırtınaları olup ayaklarına çarparlar
Gözünü kısıp geçmesini beklersin
Biten her fırtınanın sonundaki gibi,
Onlar da senin göçünden ayrı bir yola saparlar.
Ne insanlarını katabilmişsindir sürüye
Ne de geçip sevdanı,bir nefeste
Adım adım yaklaşıyorsun sınırlara
Aniden çıktığın bu büyük göçte.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)